Sözcü Keçeli, Sumud Filosu'nun Gazze'deki insani felakete dünya kamuoyunun dikkatini çekmek açısından kritik bir rol üstlendiğini vurguladı. Bakanlığın bu süreci ilk günden itibaren yakından takip ettiğini, Durum İzleme Merkezi ve Kriz Masası'nın 7 gün 24 saat esasına göre hassasiyetle çalıştığını ifade etti.
Keçeli, filoda vatandaşları bulunan diğer ülkelerle de yakın eşgüdüm içinde olunduğunu kaydetti.
Bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yoğun bir telefon diplomasisi yürüttüğünü, bu temaslar neticesinde ortak bir açıklama yapılarak İsrail'e filodakilerin can güvenliğinin tehlikeye atılmaması yönünde güçlü bir uyarıda bulunulduğunu aktardı.
Ayrıca bölgede görev yapan gemiler ve arama kurtarma kabiliyetlerinin de insani yardım görevine katkı sağlamak üzere hazır bulunduğunu sözlerine ekledi.
Alıkonan Vatandaşların Sağlık Durumu İyi
İsrail tarafından alıkonulan Türk vatandaşlarının sayısının çifte vatandaşlık durumu nedeniyle kesin olmamakla birlikte 50'ye yakın olduğunu belirten Keçeli, yüzlerce aktivistin İsrail tarafından alıkonulduğunu hatırlattı. Konsolosluk görevlilerinin teknelere el konulmasının hemen ardından devreye girdiğini ve elde edilen bilgilerin derhal ailelerle paylaşıldığını aktardı.
Keçeli'nin verdiği bilgiye göre, Filo'da yer alan Türk vatandaşları diğer ülke aktivistleriyle beraber 2 Ekim'de Aşdod Limanı'nda karaya çıkarıldı ve idari işlemlerin ardından İsrail'in güneyinde yer alan gözaltı merkezine kademeli olarak nakledildi.
Sözcü Keçeli, bugün itibarıyla konsolosluk görevlilerinin vatandaşlarla yaklaşık 8 saat süren ilk yüz yüze iletişimi kurduğunu belirterek, "Bize ilk gelen bilgilere göre, vatandaşlarımızın genel sağlık durumunda endişe edilecek bir durum bulunmuyor" açıklamasını yaptı.
Tahliye Süreci ve Üçüncü Ülkelere Yardım
Bakanlık olarak vatandaşların İsrail'den "en hızlı ve en sağlıklı şekilde tahliye edilmesi" için çalıştıklarını ifade eden Keçeli, "Vatandaşların özel bir uçak seferi ile yarın Türkiye'ye dönmeleri ihtimal dahilinde" diyerek tahliye seçeneğini netleştirdi. Sürecin en etkin şekilde tamamlanması için yerel makamlar ve Türkiye'deki ilgili kurumlarla koordinasyonun sürdüğünü kaydetti.
Öte yandan, Keçeli, tahliye konusunda üçüncü ülkelerin de Türkiye'den yardım talebinde bulunduğunu açıkladı. Geçmişte de benzer insani krizlerde yardım sağladıklarını belirten Keçeli, bu defa da imkanlar çerçevesinde üçüncü ülke vatandaşlarının İsrail'den ayrılması için yardıma hazır olduklarını söyledi. Bugün Malezya makamlarının bu yönde bir ricada bulunduğunu ve ellerinden geleni yaptıklarını sözlerine ekledi.