Dünya

Economist'ten "tükenen Avrupa" itirafı: ÇÖKMÜŞ BİR ARİSTOKRAT AİLE GİBİ!

Kanlı sömürge gelirleriyle geçtiğimiz yüzyıllarda zenginleşen Avrupa medeniyeti, artık sömüremeyince çöküşe geçti. Bunu ünlü İngiliz dergisi Ecomonist de itiraf etti. Avrupa'yı çökmüş bir aristokrat aileye benzeten dergi, giderek yoksullaşan kıtanın vazgeçmesi gereken lüks alışkanlıkları yazdı.

Abone Ol

Dünyanın birçok bölgesinde soykırımlar yaparak, yağmalayarak zenginleşen ve bu kanlı sürece de "reform, aydınlanma" gibi aldatıcı adlar vererek insanlığı kandırmaya çalışan Avrupa, nihayet gerçekle yüzleşmeye başladı. Avrupa medyası artık; "Yoksullaşıyoruz, hayatta kalabilmek için eski pahalı alışkanlıklarınızı bırakın" demeye başladı.

Artık uyanan ve ülkelerinin sömürülmesine karşı çıkan, eski sömürgecileri kovan halklar, yükselen Doğu, sömürdükleri ülkelerden gelen göçmenler gibi etkenlerle 'maddi' sıkıntıya giren Avrupa hem bocalıyor hem çıkış yolu arıyor.  İngilizlerin ünlü ekonomi dergisi Economist de bu çıkış çabalarına kendi kulvarında katkı yapmak amacıyla, 'Avrupa'nın hayatta kalma rehberi'ni yazdı ve kıtanın beş pahalı alışkanlığı bırakması gerektiğini belirtti.

Avrupa'nın bugünkü durumunu; “İflastan kaçınmak için uşakları ve hizmetçileri kovması gerektiğini yavaş da olsa fark eden çökmüş bir aristokrat aile gibi, Avrupa da artık karşılayamayacağı siyasi lüksleri terk etmelidir” diye yazan Economist, Brexit'in iyi olmadığını ve kaçınılması gereken bir model olduğunu savundu.

Avrupa'yı sarsan etkenlerden biri olan Ukrayna'nın işgaline değinen dergi, İngiltere'nin siyasi ve askeri gücünün, Avrupa'nın bu ülkede güç kazanmasını sağlayabileceğini iddia etti. 

"AVRUPA KÜÇÜLÜRKEN BİR DEV GİBİ DAVRANIYOR"

"Avrupa'nın üçüncü ülkelere yönelik yaklaşımı da kendi kendini yenilgiye uğratıyor" diye yazan dergi, AB'nin yıllardır çevre, işgücü gibi konularda kendi kurallarını sınırlarının ötesine dayatmaya çalıştığını, Brüksel bürokratlarının da “Brüksel etkisi” olarak adlandırılan, Avrupa'nın düzenlemeler yoluyla küresel standartları belirleme becerisinin keyfini çıkardığını vurguladı. "Ancak şimdi Avrupa'nın ABD korumacılığını telafi etmek için acilen ticaret anlaşmalarına ihtiyacı var. Gerçekte küçülürken ekonomik bir dev gibi davranmak, göze alınamayacak bir lüks" diye yazdı.

Economist'in tarihsel nitelikteki "itiraf" yazısından bazı bölümler şöyle:

"Bazı bürokratik engeller kaldırılmaya başlandı. Ancak AB'nin kendi içinde bile pek çok engel varlığını sürdürüyor. ABD ile ticari ilişkiler tökezliyorsa, 27 üye ülke kendi aralarındaki ticareti arttırmalı. Bunun yerine, hizmetlerin önündeki idari engeller (IMF'ye göre) yüzde 110'luk bir gümrük vergisine tekabül ediyor. Brüksel, tek pazarın derinleştirilmesine ilişkin çok sayfalı raporlar sipariş ediyor ve sonra bunları görmezden geliyor. Örnek olarak, eski İtalya Başbakanı Mario Draghi'nin 2023 yılında yayınladığı ve bir dizi mantıklı öneri içeren 400 sayfalık rapor hâlâ çekmecelerde duruyor".

"SORUNLARI SAVUNULAMAZ HALE GELENE DEK ERTELEMEK"

"Avrupa'nın pahalı alışkanlıklarından bir diğeri de sorunları savunulamaz hale gelene kadar ertelemek. Örneğin yaşlanan nüfus. 1980 yılında her emekliye beş işçi düşüyordu. Bugün bu sayı 3 ve 2050'de sadece 2 olacak".

"Bariz çözümler gerçekçi olmadığı ya da siyasi açıdan zor olduğu gerekçesiyle reddediliyor. Doğum oranlarını arttırmak başarısız oldu, kitlesel göç, siyasi muhalefete neden oluyor ve emeklilik yaşını ortalama yaşam süresine bağlamak hâlâ tabu olarak görülüyor. Artık karşılanamayacak bir başka lüks".

SOĞUK SAVAŞ'IN BİTMESİNİN GETİRİSİ

"Avrupa, Soğuk Savaş sonrası elde ettiği barış getirisini askeri yükümlülüklerini göz ardı ederek sosyal harcamalara harcadı. İtalya ve Belçika gibi bazı ülkeler, 2014'ten bu yana NATO'da kabul edilen yüzde 2'lik savunma harcaması hedefine daha yeni yaklaşmaya başladı. Şimdi ise yüzde 3 ya da daha fazlasını vaat ediyorlar ama bunu nasıl finanse edeceklerini söylemiyorlar".