İletişim Bakanı Fahrettin Altun, ''Filistin İçin Sessiz Kalma'' programına katıldı. Burada çarpıcı açıklamalarda bulunan Altun, ''Somut olarak taleplerimiz var. Somut olarak gayretlerimiz var. Bu taleplerin, gayretlerin başında her şeyden önce bir an önce kalıcı ateşkesi sağlamak var. Diğer taraftan insani yardımların bir an önce aksamaksızın, hızlı bir şekilde, koordineli bir şekilde doğrudan bu mazlum Gazzellilere, Filistin halkına ulaştırılması var. Bunun bir an önce sağlanması lazım. Kalıcı barışın sağlanması lazım ve bölgede yaşanan bu savaşın artık ortadan kalkması lazım" ifadelerini kullandı.
''İSRAİL SOYKIRIM YAPIYOR''
İsrail'in zulümlerini 'soykırım' olarak ele alan Altun, ''Bir taraftan soykırım, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne göre suç. Baktığınız zaman her haliyle büyük bir vahşet. Fakat öte taraftan İsrail, çevreye de saldırıyor. İbadet mekanlarına da saldırıyor. Şehirleri de tarumar ediyor. Bu yönüyle baktığımızda yine Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tanımladığı haliyle İsrail, bir yanıyla soykırım yapıyor. Bir yanıyla Kent Kırım yapıyor baktığınızda. Çünkü bu haliyle ve Eko Kırımda yapıyor. Bütün boyutlarıyla ve burada insanlığı, doğayı, çevreyi, şehirleri tarumar ediyor. Fakat bu 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren hızlanmış olsa da esasında bunun çok ciddi bir tarihsel arka planı var” diye konuştu.
''CUMHURBAŞKANIMIZ MASAYA YUMRUĞUNU VURMUŞTUR''
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ''one munite'' çıkışıyla beraber İsrail MİT'inin yıkıldığını belirten Altun, ''Cumhurbaşkanımızın 'One minute' çıkışı, insanlık adına gerçekten tarihe geçen çok asil ve bir o kadar da kıymetli, bir o kadarda stratejik bir girişimdir. Ondan sonra İsrail MİT'i yıkılmıştır. Uluslararası alanda, Batılı ya da Batı dışı pek çok siyasetçi, İsrail'e laf etmenin, İsrail'e karşı durmanın çok ağır maliyetleri olacağını var sayıp, bu doğrultuda İsrail'le hiçbir surette yaptığı zulümler ne olursa olsun bir ses etmemekten yana bir taktik içerisinde, strateji içerisinde olurken Cumhurbaşkanımız masaya yumruğunu vurmuştur. Ve bu noktada gerçekten onurlu bir şekilde, dik bir duruşla, İsrail'in bu zulmünün yüzüne çarpılıp, çarpabileceğini Uluslararası platformda göstermiştir. Bu doğrultuda, bu yaklaşımla bizim çabalarımız sürmeye devam ediyor. İsrail sadece Filistinlileri, sadece orada mazlum bir halkı katletmiyor.
Aynı zamanda hakikati katletmeye çalışıyor. Bir yandan bu cürümleri işlerken, bu zulmü işlerken öbür yandan da yalanlarıyla sistematik bir şekilde uluslararası alanda dolaşıma soktuğu yalanlarla kendisini meşrulaştırmaya çalışıyor. Bu yalanların iki boyutu var. Bir, güncel olaylarla ilgili olarak söyledikleri yalanlar. Bir de tarihsel olarak ürettikleri mitler üzerinden dolaşıma soktukları yalanlar" ifadelerini kullandı.
Altun açıklamalarına şu şekilde devam etti:
Biz burada mücadele vermeye devam edeceğiz. Vermek zorundayız. Her ne olursa olsun. Bunun çok olumlu sonuçları var. Bugün açık ve net bir şekilde şunu görüyoruz. 7 Ekim'den itibaren İsrail, tarihinde hiç olmadığı kadar, Batı dünyasında gerçek yüzü görülen bir aktöre dönüştü. İsrail'in gerçek yüzünü artık Batı kamuoyları görmeye başladı. Hükümetleri yahut da İsrail lobisinin bir biçimde dokunduğu ya da bir çıkar ilişkisi içinde olduğu mahfiler, burada güçlü bir şekilde bu tepkiyi ortaya koyamıyor olabilirler. Gerçi son dönemde onların da tepkilerinin yavaş yavaş Batı hükumetlerinin arttığını da görüyoruz. Fakat batı kamuoyları nezdinde artık İsrail, ahlaki meşruiyetini tamamen yitirmiştir. Ve bu gerçek manada İsrail'i çok uzun vadede zorlayacak bir şey. Bu noktada bizzat Yahudi toplumunun da İsrail'e yönelik eleştirilerini çok ciddi şekilde arttırdığını görüyoruz.