HABER MERKEZİ
Hüsnühat, tezhip, ebru ve minyatür sanatlarının seçkin örneklerinin yer aldığı "Sadakat" Sergisi film gösterimiyle başladı. Açılış etkinliğine, akademi, sivil toplum ve sanat dünyasından pek çok kişi katıldı.
TÜRGEV, İbn Haldun Üniversitesi, Milli Saraylar Başkanlığı, Albaraka ve Filistin Vakfı’nın katkılarıyla hazırlanan “Sadakat” sergisi sanatseverlere kapılarını açtı.
MÜSLÜMAN ESAS DURUŞUNUN ALTINI ÇİZMEYİ HEDEFLİYOR
Sanatın etkisini kullanarak Filistin ile bir olmayı ve Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekmeyi hedefleyen “Sadakat” sergisi, tarihin en uzun süreli işgallerinden birine karşı tutumunu, sanatın diliyle haykıran bir manifesto niteliği taşımayı amaçlıyor. Bu sergi, Filistin halkının mücadelesini, İslam sanatının zarif formlarıyla önce yakınımıza ardından dünyaya “hatırlatmak” niyeti taşıyor. Sergi; hat, tezhip, ebru ve minyatür sanatlarını buluşturarak Müslümanın esas duruşunun altını çizmeyi hedefliyor.
AYNA NİTELİĞİ TAŞIYOR
Sergi, Filistin direnişinin rehberi, "Hasbünallahu ve ni'me'l‐vekîl" (Allah bize yeter, O ne güzel vekildir) ayetini merkeze alarak inancın ve umudun sanatsal izdüşümlerini sunuyor. Her bir eser, Filistin'in direnişini yansıtan birer ayna niteliği taşıyor.Zeytin ağacından kefiye desenine, karpuzdan anahtara uzanan semboller, Filistin kimliğinin ve halkının sarsılmaz azmini temsil ediyor. "Sadakat"sergisi, ziyaretçilerini sadece izlemeye değil düşünmeye, hissetmeye ve harekete geçmeye davet ediyor.
65 KIYMETLİ ESER YER ALDI
Küratör Meryem Veli, açılışta yaptığı konuşmada, sergide hat, tezhip, minyatür ve cilt sanatları gibi geleneksel sanatlardan 65 kıymetli eserin yer aldığını belirterek, "Bu sergi, bizleri sadakatin derin manalarına götürecek. Sadakat, şartlar ne olursa olsun erdemli olanın yanında durmak, ona şahitlik etmek ve o iyiliğe ortak olmak demektir." ifadelerini kullandı.
BİZİ UYANDIRMAK İÇİN DİRENİYORLAR
Serginin yalnızca estetiğin değil aynı zamanda vicdan, kalp ve sorumluluk duygusunun da bir yansıması olduğunu vurgulayan Veli, "Bu sergi, 'Biz ne yapabiliriz, ne yapmalıyız?' sorusuyla başladı. 'Sözle, sanatla, dua ile ne yapabiliriz?' 'Kardeşlerimizin taşıdığı bu ağır yüke neresinden destek verebiliriz?' diye düşündük. Çünkü biliyoruz ki Filistin halkı yalnızca bir coğrafyayı savunmuyor, insanlığın ve inancın direncini en saf haliyle sürdürüyor. Aslında bizi uyandırmak için direniyorlar. Bu yüzden sergimizin adı da 'Sadakat' oldu." şeklinde konuştu.
"HAKİKATİN YANINDA DURMANIN ADIDIR SADAKAT"
Sadakatin yalnızca bir bağlılık değil, özgürlük hali olduğunu belirten ve İmam Gazali'nin bir sözünü aktaran Veli, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Boyun eğmenin, hakikatin yanında durmanın adıdır sadakat. Sanatçılarımız da bu anlayışla yola çıktı. Gelenekli sanatların asırlara yansıyan estetik mirasını bugünlerle ve bu çağla beraber buluşturdular. Sadece bir biçimi değil niyeti de gözettiler. Çok halis niyetlerle yola çıktık ve bu niyeti bozmamak üzere sonuna kadar gayret ettik. Elbette kusurumuz, hatalarımız oldu. Telafi etmeye gayret ettik. Hala telafi etmeye gayret ediyoruz ve anlayışınıza sığınıyoruz bunlar için. Her çizgide, her motifte bir duanın izini taşıdılar. Her bir eser sadece teknik bir başarı değil bir inancın ve yürekten gelen bir sadakatin yansıması oldu. Bu sergiyle sadıklık halinin izini sürmek istedik. Çünkü sadakat, hareketsiz kalmayı değil yerinden kalkmayı gerektirirdi. Çünkü küçük fakat sahici adımlar atmak istedik. Çünkü samimiyetin karşılıksız kalmayacağını biliyorduk ve Rabbimizden niyaz ettik."
Küratör Veli, destek veren kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, sergideki eser satışından elde edilecek gelirin Filistin Vakfı aracılığıyla Filistin halkına bağışlanacağını da aktardı.
"BATI'NIN 200 YIL BOYUNCA ANLATTIĞI TÜM DEĞERLER YOK OLDU"
İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, Filistin'de yapılan işgalin 50 yıldır devam ettiğini söyleyerek, "En son artık dayanılmaz bir hale geldi. Modern dünyanın en temel değerleri, insan hakları, barış, adalet, eşitlik dediğimiz Batı'nın yaklaşık 200 yıl boyunca anlattığı tüm değerlerin aslında yok olduğu, buharlaştığı, ortadan kalktığı bir dünyayı yaşıyoruz." dedi.
Üniversite olarak Gazze konusunda doğru bir yerde durduklarını belirten Arkan, "Filistin meselesine ilk andan itibaren sahip çıktık. Gazze olayları başladıktan hemen sonra ülkemizdeki ilk uluslararası sempozyumu yaptık." diye konuştu.
Prof. Dr. Arkan, üniversite öğrencilerinin kermes gibi etkinlikler düzenlediklerini, hocaların ise Filistin'le ilgili kamuoyunu bilgilendirmek için sürekli konuşmalar ve çalıştaylar yaptıklarını kaydetti.
Çalıştayın kitabının da yakın zamanda ilgilileriyle buluşacağına işaret eden Arkan, "Böyle bir noktada olduğumuz için mutluyum. Sanatçı kardeşlerimiz de bizim satırlarla, kelimelerle anlattığımızı eserleriyle ortaya koydu." ifadelerini kullandı.
SERGİYE KATILMAKTAN GURUR DUYUYORUZ
Filistin Vakfı Genel Müdürü Hemed Abdülkerim de son 4 ayda 1200'den fazla proje gerçekleştirdiklerini aktararak, "Yaptığımız bu etkinliklerle onlara yanlarında olduğumuzu, yardım ettiğimizi göstermek istiyoruz." dedi.
Sergiye katılmaktan gurur duyduklarını ifade eden Abdülkerim, "Bu elimde gördüğünüz anahtar aslında her Filistinlinin elinde bulunan bir anahtar. Bu anahtarlar evlerimizin anahtarları. Oradan hicret ettik fakat bir şekilde oraya dönme umuduyla bunları yanımıza aldık." şeklinde konuştu.
Açılışta ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, Filistinli hattat Ahmad Asmar, hattat Savaş Çevik, müzehhibe Nilüfer Kurfeyz, minyatür sanatçısı Zeynep Tuğ ve Mehmet Fatih Çıtlak da Filistin'le ve sergiyle ilgili düşüncelerini paylaştı.
17 MAYIS'A KADAR ZİYARET EDİLEBİLECEK
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde sivilleri hedef aldığı saldırılarına ve tarihin en uzun süreli işgallerinden birine karşı tutumunu sanatın diliyle haykıran bir manifesto niteliği taşıyan "Sadakat" sergisi, 17 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.
Sergiye eser bağışlayan sanatçılar arasında; Ferhat Kurlu, İsmail Hakkı Gurbetçi, Mustafa Cemil Efe, Sadrettin Özçimi, Selim Sağlam, Nilüfer Kurfeyz, Zehra Akdeniz, Şevval Çağıran, Sümeyye Bayırsokak ve Zeynep Tuğ gibi isimler yer alıyor.
Küratörlüğünü Meryem Veli, kreatif direktörlüğünü H. Gülnihal Aydın'ın üstlendiği sergideki eser satışından elde edilecek gelir, Filistin Vakfı aracılığıyla Filistin halkına bağışlanacak.