Beşiktaş’ta güven erozyonu camiayı kuşatmış durumda. Yıldırım Demirören sonrası, “Hesap sorsana” sloganıyla başlayan süreç “paralar nerde/matruşka” argümanlarıyla devam etti. Nihayetinde camiadaki kaos o kadar büyüdü ki saygı/sevgi/nezaket gibi temel değerler kayboldu.

Yamantürk’e büyük haksızlık

Camiada güven sorunu yaşayanlardan biri benim. Son nefesini verene kadar Fulya Davası dahil Beşiktaş’ın menfaatini kovalayan avukat merhum Murat Ersöz’le hukuki olarak “ne yapabiliriz” diye çok konuştuk. Amaç yönetimlerin kulübe verdikleri maddi zararı en azından tazmin etme yolunu açmaktı. Bunun yolunu hukuki olarak bulamadık. Tüzükte değişiklikler şart görünüyordu.

Son yaşananlar ve hukuki süreçten bağımsız olarak tanıklıklarımı anlatmam şart oldu. Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk yıllardan beri Beşiktaş camiasının içinde. Genç yaşında yöneticilik yaptı. Beşiktaş’a maddi manevi desteğini sundu. Geçmişte yaptığı Süleyman Seba açıklaması yüzünden linçlendi. Hem de eski/yeni bazı başkanların trolleri tarafından.

Hesap Sorsana, Raporlar, Matruşka Ve Tevfik Yamantürk Vakası 3

Seba’nın istifasını isteyenler

Süleyman Seba doğrularıyla yanlışlarıyla adını Beşiktaş tarihine altın harflerle yazdırdı. Kazandırdıklarını kimse inkar edemez. Ama o dönemde her şey güllük gülistanlık demek yanlış olur. “Şerefli ikincilik” sözü Süleyman Seba sayesinde akıllara kazındı. Yanlış transferler işin tuzu biberi oldu. O dönem tribünler bugün olduğu gibi, “masaya yumruk vurulmasını/devrilmesini” istedi. Olmayınca istifa sloganları yükseldi. Öfke çeşitli şekillerde tezahür etti. Hatta tasvip edilmeyen küfüre kadar vardı.

Genç bir yönetici olan Tevfik Yamantürk’ün farklı duygularda olması beklenemez. Neticede kimse bugün olsa aynısını yapmaz. Ama bildiğim bir şey var ki; “Süleyman Seba-Tevfik Yamantürk hayatteyken gönül huzuruyla” helalleşti. Yamantürk, merhum başkan son nefesini verene kadar maddi-manevi yanında oldu. Seba ailesi ve yakınları buna tanıklık edebilir.

Hesap Sorsana, Raporlar, Matruşka Ve Tevfik Yamantürk Vakası 2

Yoruldum ve aileme söz verdim

Ahmet Nur Çebi yönetimiyle gerilim yaşayan Tevfik Yamantürk, Hasan Arat yönetimine başlangıçta büyük destek verdi. Ancak sonrasında hayal kırıklığını ilk ifade eden isimlerden oldu. Adana’da geçtiğimiz yıl ekim ayında bir toplantı sonrası gece geç saatlerde baş başa görüştük. Kendisine Beşiktaş’la ilgili planlarını sordum. Yorulduğunu, ailesine bırakacağına dair söz verdiğini, aday olmayacağını ama Beşiktaş’a desteğinin süreceğini ifade etti. Kaldı ki kendisine o dönem yönetim kurulu başkan adayı olması için baskı yapanlar vardı.

Yamantürk ailesi geçmişten günümüze Beşiktaş’ın yanında. İsterseniz şöyle ifade edeyim: Ailenin son tüketiciye yönelik bir ürünü yok. Yani reklam verip tanıtım yapmaya ihtiyacı yok.

Ancak GÜRİŞ Holding yıllardır Beşiktaş’a sponsor olmaya devam etti. Öğrendiğim kadarıyla 2010 yılından bu yana kulübe katkısı 14-15 milyon Euro civarında. Son divan toplantısında voleybol şubesine sponsor olmayı kabul etmişti. Bunun yaklaşık 2-2.5 milyon Euro olduğu ifade ediliyor. Hatta Adalı yönetiminin 1-2 amatör olimpik branş için de sponsorluk isteyeceğini öğrendim. Beşiktaş’ın amatör şubelere yıllık 21 milyon Euro harcadığı düşünülürse bu oldukça iyi bir destek.

Kulübe karşılık beklemeden 17-18 milyon Euro katkı sunmak önemli bir kriter olmalı. Tevfik Yamantürk’ü sevip sevmemek, kızmak ayrı ama kimsenin linç etmeye hakkı olmadığını düşünüyorum.

Beşiktaş olağan genel kurulda 3 yıllık yönetimini seçti. Şimdi divan kurulu seçimi olacak. Temenni ve beklentim artık 3 yıl boyunca ayrıştırıcı/ötekileştiren/aşağılayan linç kültürünün derinlere gömülüp unutulması. Camiada sevgi ve saygının hakim olması. Bir önerim gerilimin kaynağı olanlara; Lütfen biraz geride durup camianın nefes alması için alan açın. İç huzura katkı sunun.