Gündem

"Mutlak Butlan" İçin Somut Belge Yok: Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Ret Kararında Kritik Vurgular

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP 38. Kurultayı ve İstanbul İl Kongresi'nin iptali istemiyle açılan davaların reddine ilişkin gerekçeli kararını yayımladı. 17 sayfalık kararda, kurultayın "mutlak butlanla" geçersiz sayılması talebi için somut belge sunulmadığı vurgulandı. Mahkeme, delegelere menfaat temini iddialarının hukuki değil, yalnızca "siyasi ahlak" açısından tartışılabilir olduğunu belirterek, iddiaların seçim sonuçlarını toptan geçersiz kılmayacağına hükmetti.

Abone Ol

Mahkemenin Ret Gerekçesinde Öne Çıkan Başlıklar

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, özellikle mutlak butlan talebi ve usul yönünden önemli tespitlerde bulundu.

1. Mutlak Butlan İçin Belge Şartı: Tanık Yetmez!

Mahkeme, kararın temelini oluşturan en kritik tespiti, mutlak butlan talebinin ispatına ayırdı. Gerekçede, bir işlemi baştan itibaren geçersiz sayacak (tam kanunsuzluk, fiil ehliyetsizliği vb.) olguların tanık dinletilerek ispat edilemeyeceği net bir dille belirtildi.

Kritik Vurgu: Kurultayın mutlak butlanla geçersiz sayılması talebine ilişkin somut ve bu hukuki sonucu doğuracak bir belge sunulmadığı ifade edildi.

Menfaat Temini İddiası: Delegenin dolandırıldığına dair somut bir fiilin mevcut olmadığı, ceza davasında ilgililer cezalandırılsa dahi bunun yalnızca kişisel cezai sorumluluğu gerektireceği ve mutlak butlan sonucunu doğurmayacağı kaydedildi.

2. İstanbul İl Kongresi Davası Usulden Reddedildi: Pasif Husumet Yokluğu

CHP İstanbul İl Kongresi'nin iptaline ilişkin açılan davanın reddedilme nedeni ise usule ilişkindi.

Tüzel Kişilik ve Temsil Yetkisi: Gerekçeli kararda, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın tüzel kişiliği ve temsil yetkisi bulunmadığı, husumetin (taraf sıfatının) doğrudan Parti Genel Başkanlığı'na yöneltilmesi gerektiği belirtildi.

Bu nedenle, İstanbul İl Başkanlığı aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildi.

3. Ceza Davası "Bekletici Mesele" Olmadı

Mahkeme, kurultaylarda hile karıştırıldığı iddiasıyla açılan ceza davasının, hukuk davası için bekletici mesele yapılması talebini de reddetti.

Gerekçe: Ceza mahkemesinden bir ceza çıkması durumunda dahi, bunun yalnızca ilgilinin kişisel cezai sorumluluğunu doğuracağı, mutlak butlan gibi bir hukuki sonucu otomatik olarak doğurmayacağı kanaatine varıldı.

4. Seçim Sonuçlarının İptali Yasal Düzenlemede Yok

Kararda, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nda seçim sonuçlarının mutlak butlan ile geçersiz sayılmasına dair yasal bir düzenlemenin bulunmadığına işaret edildi.

Siyasi Ahlak Vurgusu: İleri sürülen menfaat temini ve hile iddialarının hukuki değil, ancak siyasi ahlak-siyaset ahlakı yönünden tartışma konusu olabileceği ifade edildi.

Yasa ve Tüzüğe Aykırılık İddiaları da Reddedildi

Davacı tarafın "il kongresi seçiminde 600'den fazla üye ve üye olmayan delegenin oy kullandığına" ilişkin iddiası da incelendi. Mahkeme, seçimi gerçekleştiren İlçe Seçim Kurulu'ndan alınan yazı cevabına dayanarak, oy kullananların doğal delege olduğunun sabit olduğunu ve bu iddia bakımından yasa ve tüzüğe bir aykırılık mevcut olmadığını tespit ederek itirazı reddetti.

Karar, siyasi partilerin kongre süreçlerine yönelik açılan davaların hukuki sınırlarını ve ispat yükümlülüğünü bir kez daha netleştirmiş oldu.