Trump’la ülkesinin çiftçilerine ABD'de sığınma hakkı verilmesine yardımcı olma gibi birçok stratejik konuyu görüşmek için çarşamba günü Beyaz Saray’a giden Güney Afrika lideri Cyril Ramaphosa büyük bir şok yaşamıştı.
AFRİKALI LİDERE PUSU
ABD Başkanı, kameraların karşısında Ramaphosa’yı “beyazlara soykırım” yapmakla itham etmiş, delil olarak video görüntüleri ve linkler göstermişti.
Trump’ın iddiaları karşısında şaşıran ancak soğukkanlılığını koruyan Ramaphosa, görüntüleri ve ithamları reddederek Oval Ofis’ten ayrıldı.
Uluslararası basında genişçe yer verilen iddiaların olduğu görüşmenin aslında önceden planlanmış bir pusu olduğu ortaya çıktı.
DOĞRULUK KONTROLÜ YAPILDI
Trump'ın iddialarına yine doğruluk kontrolü yapıldı ve söylediklerinin yine doğru olmadığı ortaya çıktı.
Söz konusu video görüntüleri Güney Afrika’daki Newcastle ve Normandein isimli iki küçük kasabayı birbirine bağlayan yolda çekilmişti. Fakat görüntüler, Trump’ın iddia ettiği gibi mezarları değil, bir anıt alanını gösteriyordu.
Anıtı oluşturan Rob Hoatson, BBC’ye yaptığı açıklamada, buranın bir “gömülme alanı” olmadığını söyledi. Hoatson, bunun bir anıt olduğunu, ancak kalıcı bir anıt alanı değil, geçici bir anıt olduğunu söyledi.
Trump’ın çıktısını alarak gösterdiği makalede yer verilen fotoğraf da, aslında 3 Şubat’ta Reuters haber ajansı tarafından yayınlanan bir videodan alınmış bir ekran görüntüsüydü. İnsani yardım çalışanlarının ceset torbalarını taşıdığı görülen görüntüler ise Güney Afrika’da değil, Kongo’nun Goma kentinde çekilmişti. Ruanda destekli "M23" isimli grupla devam eden çatışmalarda yaşanan can kayıpları, Reuters'ın kameralarına böyle yansımıştı.