Güvenlik bürokrasisinin en önemli ayaklarından biri hiç kuşkusuz emniyet teşkilatı. İntiharlar, maaş şikayetleri, terfiler derken teşkilatın sorunları bir türlü çözülemiyor. Tüm bunların üstüne bakanlıkla yaşanan gerilim aşılamıyor. Hatta giderek tırmanıyor. Gelin Antalya emniyet müdürünün hikâyesiyle başlayıp kararnameyle bitirelim.
Hafta sonuna Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan operasyonu damga vurdu. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü büyükşehir belediyesi yolsuzluk soruşturmasında ortaya çıkan bağlantılar herkesi şok etti. Başsavcılık soruşturmaya "halel gelmemesi" için oldukça titiz davrandı. Haberin sızması önlendi. Bakanlık devreye girdi, emniyet müdürü Arslan görevden uzaklaştırıldı Bu süreçte savcılık, MASAK raporu ve ifadeleri tamamlayıp İlker Arslan hakkında yakalama talep etti.
PLAKA TANIMA SİSTEMİ İLE BULUNDU
Savcılık, Antalya Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne yazı yazarak soruşturma detaylarından bahsedip Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan hakkında ''Sosyal tanışıklığı bulunan Fazlı Ateş isimli şahıs aracılığıyla rüşvet alma/ görevi kötüye kullanma suçları kapsamında kalabilecek maddi menfaat temin ettiğine yönelik'' iddialar olduğu, bu iddiaların araştırma sonucu doğrulandığı kaydedildi.
Bu sırada savcılık ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Baskanlığınca görevden uzaklaştırılan İlker Arslan hakkında gözaltına alınması talimatı verdi. Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkililerince kolluğa davet edilen Arslan'ın gelmeyip kullanımında olan cep telefonlarını kapattığı saptandı. Bu sırada Antalya Il Emniyet Müdürlüğü envanterinde bulunan makam aracı PTS kayıt analizleri neticesinde Cihanbeyli'de durduruldu. Ancak aracı kullanan kişinin kardesi Cafer Tayyar Arslan olduğu ortaya çıktı. Olay anında ekilen görüntüler yayınlanınca Ankara'da bir kriz yaşandı. Sonrasında emniyet müdürü Arslan teslim oldu ve tutuklandı. Savcılığın tutuklama talepli sevk yazısında bulgulara yer verildi.
İŞ TAKİPÇİSİ İLE KURULAN İLİŞKİ
Soruşturmada ifade veren Bülent Çeken ve Evren Topal, Fazlı Ateş isimli kişinin Emniyet Müdürü İlker Arslan ile arasının çok iyi olduğunu belirtip yaşadıkları sorunları çözme vaadiyle kendilerinden para aldığını söylediler. İki zanlı delil olarak hesap hareketleri,
whatsapp yazışmaları sundu. Bunun üzerine MASAK devreye girdi ve para hareketleri doğrulandı. Fazlı Ateş ise çelişkili ifadeler verip, İlker Arslan'a yaptığı transferlerin dostluk sebebiyle hatıra binaen yapıldığını söyledi. Gölbaşı'nda bulunan bir arsanın satışıyla ilgili de çelişkiler ortaya çıktı.
Ayrıca Fazlı Ateş'in üzerine kayıtlı olan herhangi bir eleman ve envanteri bulunmayan şirkette İlker Aslan'ın eşinin sigortalı ve maaşlı olarak çalıştıgına ilişkin MASAK verileri tespit edildi, ancak emniyet müdürünün eşi Melek Arslan'ın alınan şüpheli ifadesiyle Fazlı Ateş'in beyanları çalışma süreci, çalışma şekli ve çalışılan yer olarak çelişkili anlatımlar dikkat çekti.
NEREDEN NEREYE DEDİRTEN KARİYER
İlker Arslan teşkilatta Milli Görüş ekolünden bir isim olarak biliniyor. Terfi ve görev yaptığı yerlere bu çerçeveden bakılması önemli. Kulislere göre Arslan, Selami Yıldız'ın İstanbul'a atamasının yapılması öncesi en ciddi rakibiydi. Ve yine kulislere göre çıkacak muhtemel kararnamede İlker Arslan üç farklı pozisyon için potadaydı: KOM Daire Başkanlığı, Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı ya da Emniyet Genel Müdürlüğü. Bu konuda ciddi bir desteğe sahipti. Şimdilik herkes Arslan'la ilişkisini reddediyor.
EMNİYET KARARNAMESİ NE OLDU?
Okullar açıldı ama her yaz yapılan emniyet kararnamesi çıkarılamadı. Hem de jandarma ve sahil güvenlik tayin ve terfileri yapılmasına rağmen. Bu arada emniyette terfilerde de tıkanma yaşanıyor. Emniyet teşkilatı direnerek bakanın yeniden yapılanmayı hedefleyen yasa değişikliğini TBMM’de önledi. Teşkilatın direnci kırılmış değil. Teftiş Kurulu Başkanlığı'na deneyimli bir isim olan Erkin Adalar atandı. Soruşturma ve sokağa hakimiyet konusunda başarılı bir isim olan Adalar'dan beklenti çok büyük. Çünkü teftiş kurulundaki emniyet müdürleri bakanlık bürokrasisine oldukça tepkili. Bir bakan yardımcısının söylediği ifade edilen, "Müfettişler senede dosyaya bakıp yatıyor" sözlerine tepkiler bitmiyor. WhatsApp grupları ve sosyal paylaşım sitelerinde sert tepkiler var.
İçişleri Bakanlığı'nda kararname ile ilgili taslak çalışma başladı. Mersin ve Diyarbakır emniyet müdürleri ile iki emniyet genel müdür yardımcısı emekli oluyor. Çok tepki toplayan bir başka emniyet genel müdür yardımcısı asli görevine dönecek. Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'in emekliliğine ise yaklaşık 8 ay var. Bazı il emniyet müdürleri merkeze alınacak. İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız bir türlü beklenen performansı gösteremiyor. Ayrıca kurumlararası koordinasyonda başarılı bulunmuyor. Kulislere göre görevden alınması gündemdeydi hatta kendisine emeklilik tavsiyesinde bulunulması tartışıldı. Ama son bilgilere göre Selami Yıldız koltuğunu korumuş görünüyor. Merkeze alınması beklenen emniyet müdürleri ile ilgili bilgilere ulaştım ama bazıları algı çalışması olabilir. Bu nedenle sizlere aktarmıyorum.
Algı çalışması demişken; Bu aralar tüm kritik görevler için adı geçen bir isim var, Bursa Emniyet Müdürü Akın Zaimoğlu. İstanbul emniyet müdürlüğü hatta emniyet genel müdürlüğü için adı geçiyor. Ama benim gözlediğim kendisinin böyle bir açık talebi yok. Eski kararname dönemlerinden iyi bilinen bir kural vardır: En kuvvetli adayı saf dışı bırakmak istiyorsanız onun adını siz dillendirin, herkes onu taşlasın, siz aradan sıyrılın. Zaimoğlu'nun durumu biraz buna benziyor gibi. Kendisinden çok rakipleri adını gündemde tutuyor.
EMNİYETTE BİR İLK YAŞANDI
Polis teşkilatında yıllardır ekip kavgası yaşanır. Bu kavganın tarafı olmayan isimler vardır. Sadece görevlerini yaparlar ve genel olarak gruplardan uzak dururlar. Bunu 40 yıllık gözlemlerime dayanarak yazıyorum. Alevi kökenli emniyet mensuplarından bahsediyorum. Aralarında çok iyi görüştüğüm isimler var. Gerek terörle mücadele gerekse asayiş olaylarında çok başarılı işler yapanlar var aralarında. Ali Yerlikaya göreve geldikten sonra alevi kökenli bazı emniyet müdürleri, o dönemki Personel Başkanı tarafından teamüllere aykırı şekilde atandı. İlk başta tepkisiz kalan polis şeflerinden bazıları bunun sistematik bir davranış olması kuşkusunu dile getirdi. Kabinedeki bazı bakanlara ve hatta Cumhurbaşkanlığına yakın isimlere ulaşan emniyet müdürleri durumu aktardı. Şahsen bilinen ve güvenilen isimler olması nedeniyle polis müdürlerinin durumuna beklentileri doğrultusunda müdahale edildi. O dönem bu uygulamayı yapan kişi halen bir ilin emniyet müdürü olarak aktif görevde. Bakanın kendisini merkeze almamış olması manidar bulunuyor.
Uzun sözün kısası; Bakan-Bakan Yardımcıları ve bakanlık bürokrasisi emniyetle gerilim yaşıyor. Kulislere göre Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş kendisine ABD'de bir görev bakıyor. Haliyle hiç toplara girmiyor. Demirtaş'ın aylardır görüşmediği büyükşehir il emniyet müdürleri var. Bu şartlarda yeni yasama döneminde hem TBMM'de yaşanacaklar hem de yılan hikâyesine dönen kararname nedeniyle sular durulmayacak gibi görünüyor.
