Ülke gündemini meşgul eden büyük soruşturmalar nedeniyle gündeme polis-adliye-jandarma ekseninde yaşananlar damga vuruyor. İddiaların odağında yer alan kurumları temsil edenler susarken dedikodular çığ gibi büyüyor. Operasyonu sızdıranlar, bal tuzağına düşenler, fotoğraflarla birbirlerine mesaj verenler, perde arkasında kulis yapanlar, sevgilisini gittiği ile götürenler derken iş magazine dönmüş durumda!
Güvenlik bürokrasisindeki dağılmış görüntünün en büyük nedenlerinden biri olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın teşkilatla bağının kopması olarak gösteriliyor. 1. sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfilerle ilgili düzenleme teşkilatla bakanlık arasındaki çatlağı iyice derinleştirdi. Polis teşkilatı, tasarının beyni olarak gördükleri Münir Karaloğlu ile Ali Baştürk’e tepkili. Tasarıda düzenleme yapıldı ama bakanlık geri adım atmadı.
İNİSİYATİF TARTIŞMALARI
Dağınıklık görüntüsü derken İBB soruşturmaları sürecinde toplumsal olaylara “müdahale sınırı” konusunda inisiyatif alma anlaşmazlığını hatırlamak gerek. Bir başka gerilim Tunceli Vali-Emniyet Müdürü ile bakanlık/genel müdürlük arasında yaşandı. Gerilim Vali’nin merkeze alınmasıyla sonuçlandı. Ama yaşananların teşkilatlarda hasar bıraktığı bir gerçek. Jandarma ve Emniyet teşkilatının operasyonlarını sosyal medya hesaplarından duyuran İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın İBB merkezli operasyonlar ile FETÖ, TSK mahrem yapısına yönelik İstanbul merkezli operasyonu pas geçmesi dikkat çekti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın siber suçlarla mücadele kapsamındaki tutuklamalarla ilgili yaptığı açıklamada yer alan 'kabine' vurgusu dikkat çekti. Bu durum, Kurban Bayramı’ndan sonra yapılacağı ve 8 bakanın gönderileceği ileri sürülen kabine değişikliği ile ilgili mi sorusunu gündeme getirdi.
KÖSTEBEKLER SAKLANIYOR MU?
Emniyette birbiri ardına köstebek skandalları yaşanıyor. Önce genel müdür Demirtaş’ın il müdürleriyle yaptığı VKS toplantısındaki sunum ekran görüntüsü fotoğraflarıyla sızdırıldı. Bu konuda iki il Emniyet Müdürlüğü hedefe konulurken bu kez Maydonoz Döner soruşturmasındaki sızıntı patladı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın Galatasaray’la yapılan sponsorluk anlaşmasında sızdığı ortaya çıktı. Sızıntı Maydanoz Döner CEO’su Ömer Şeyhin tarafından kamuoyuna duyuruldu. Devamında yaşananlar ortada.
ÜÇÜNCÜ DALGA OPERASYONU JANDARMA YAPINCA…
İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında yaşananlar ise adliye-polis arasında gerilim filmi tadında. Taraflardan kimse açıkça konuşmuyor ama kulislerde dile getirilen iddialar çok konuşulur. İlk iki dalga operasyonun ardından üçüncü dalga operasyonun jandqrma tarafından yapılması tartışmaları kuvvetlendirdi. İddiaya göre Ekrem İmamoğlu/İBB odaklı “gizli/kısıtlı” soruşturma sızdırıldı. Kulislerde sızıntının kaynağı “köstebek” dile getirilmiş olsa da bu konuda atılan resmi bir adım (soruşturma/görevden alma) yok. İddialara göre sızıntı “bal tuzağı” ile yaşandı. Bal tuzağı malum istihbaratta bir sızdırma tekniğine verilen isim. Kadın ya da erkek casuslar “cazibe-cinselliği” kullanarak bilgi elde ediyor. Çoğunlukla kadın kullanarak istihbarat elde etmek maksatlı kullanılan bal tuzağı, istihbarat dilinde “yatak operasyonu” olarakta ifade ediliyor.
DOSYAYA GİREN TAPE ŞÜPHELERİ KUVVETLENDİRİYOR
Köstebek iddiaları ayyuka çıkınca herkes iz sürmeye başladı. Dosyada yer alan bir tapeye göre “hedef kişiler!” Mart ayından önce operasyonla ilgili bilgi almış olabilir. İşte soruşturma dosyasına konulan o tape:
: alo
: ne ettin hazır mısın
: neye
: bavulu hazırladın mı
: lan s... hahahah
: hahahah ben hazırladım
: s... ağzına tespit etmişler hep
: ilk etapta dört gün kalsak dört gün çarpı iki don iki atlet sekiz tane attım ondan
: vallahi bak yeminle söylüyorum
: ne diyorsun ya
: vallaha bak gönül diyor ki ben diyo garanti diyor benle mehmet diyo garanti diyo dört gün kalırız içerde de diyo senlik diyo bişey yok
: niye köpek senin plakalar hep belli
: anlatırsın ... güven iş gücünü falan filan
: öyle kafanı eğerek çıkıyorsun karsaldan a... hahahah harbi ciddiyim ben
: hahahah ya dedim ben ben dedim şirkete dedim şimdi dört tane araba mı var dedim benim üstüme gönül dedim bunları dedim nasıl aldığımı sorarlarsa nasıl yapacam
: dedi ki servetten borç aldığını söylersin hahahah
: kimden
: servetten
: bak kahpeye bak
: servet beyden elden borç aldım
: elden
: tabi elden
: hıı gönülü şey yapabilirler ciddi mi söyledi şakayla mı
: ciddi ya vallahi ciddi diyorum gönül diyor ki bizi diyo dört güne kadar tutabilirler diyo senlik bişey yok diyo
: hıı senin ordan hiç şey olmadı dimi
: ya bana şunu sorar bana şunu sorar hani sen bu şirket para kazanmıyor bu arabaları nasıl aldın falan filan yani bunu sorabilir yoksa benim bişeyim yok
: bunlar bazı şeyden haberdar
: tabi tabi tabi ya gönüle dedim durum ne kadar kötü çok kötü dedi
: ne diyorsun ya
: vallaha bak ciddi söylüyorum yani şaka maka değil ha
: tespit ettiler demek ki bişey abi ne bileyim
: ya tabi usta ya
: a... koduğumun çocuğuna baksana ya abi devlet aptal mı ya
: yani şey olarak ya usta şey olarak her şey zaten gün yüzünde de sen söyle bu ıı şimdi parayı direk kasayı açıp çalamazsın ne yapman lazım bişey yaptı göstermen lazım yani ben işte reklam verdim kaldırım yaptırdım kamyon aldım şunu aldım bunu aldım bir şekilde fatura düzenleyip parayı şeyin dışına çıkarman lazım işte onlar da biliyor şimdi bunu
: tabi canım
: devlet de biliyor bunu yani devlete aslına bakarsan devlet de burdan bişey tutturamaz en fazla tutturacağı şey ihaleyi nasıl yaptınız kaç paradan yaptınız ihaleye fesat karıştırmak abi başka da bişey tutturamaz
: yani demek ki başka şeyler de var bildiği devletin
: var tabi tabi sabaha karşı mı diyorsun
: sabaha karşı hazır ol şeyde buluşuruz
: al bunu da hahah
: hahahah o değil de kafamızı fazla eğerler mi ya
: s... ağzına o kolu da ters çeviriyorlar
: mehmet mehmeti aradın mı
: mehmeti de alırlar büyük ihtimal yok mehmet gönülün yanındaydı
: hıı gitmemiş mi ...
: bu akşamdan bir tane temiz giyin bu akşamdan yirmi dört saat götürür o
: bizlen işleri yok onların ya onların işleri belli hacı
FİZİKİ VE TEKNİK TAKİBE ÖNLEM NE ZAMAN BAŞLADI?
Yukarıda aktardığım telefon görüşmesi 9 Mart tarihinde soruşturmadaki basit iki zanlı arasında geçiyor. Sızıntı bu kadar alt seviyeye muhtemelen daha geç gelmiş olmalı. Soruşturmada alınan ifadeler analiz edildiğinde İmamoğlu merkezli otel toplantıları uzun süredir devam ediyor. İfadelere göre “fiziki ve teknik takibe karşı önlemler!” Ekim ayından itibaren uygulanmaya başlıyor. Kamera kayıtlqrına göre Ağustos ve Eylül ayındaki benzer buluşmalarda kameralar bantla kapatılmıyor ve jammer kullanılmıyor. Ancak Ekim ayından itibaren önlemler devreye giriyor, kameralar kapatılıp bavullar getiriliyor. CHP kanadı bavullarda para değil, jammer olduğunu ifade etmişti.
DİKKAT ÇEKEN BAŞKA OLAYLAR
Soruşturma sürerken bazı olaylar yaşanıyor. Örneğin bazı zanlılara ait lüks araçlara savcılık tarafından direkt el konuluyor. Bu işlem sırasında polis devreye sokulmuyor. Bu arada ele geçen bazı dijital materyaller polis yerine jandarmada inceleniyor. Bunda ne var? Savcılık istediği kolluk gücüyle çalışabilir diyebilirsiniz ama genel soruşturma teamüllerinde çok sık yaşanan olaylar değil.
EMNİYET İÇİNDEKİ KAVGALAR, DENGELER…
Emniyet içindeki FETÖ yapılanmasının en büyük delili “GARSON” belgeleri. Geçtiğimiz günlerde MİT’in incelemeleri sonuç verdi ve kripto mahrem Emniyet imamlarına operasyon yapıldı. Operasyonda gözaltına alınanlardan 5 zanlı itirafçı oldu ve önemli bilgiler verdi.
Daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yapılan toplantı sırasında üst düzey polis şeflerinin GARSON belgeleri ışığında birbirlerini FETÖ’cü olmakla suçladıkları iddialarını aktarmıştım. Kulislerde şimdi sevgilisi olanlar, sevgilisini tayin olduğu illere götürenler isim verilerek dillendiriliyor. ByLock listesinden, “Mor beyin”e taşınanlarla ilgili “içeriklerin incelenmesi” sonrası pozisyonların değişebileceği iddiaları da gündeme getiriliyor.
BAKAN DAHİL DEĞİŞİKLİKLER
Yazı biraz uzadı ama bayram sonrası muhtemel kabine değişikliğiyle taşların yerinden oynayacağı senaryoları da konuşmak lazım. Kulislere göre Bakan Ali Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş ile İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız koltuğunu kaybetmesi muhtemel isimler. Her senaryoda domino etkisiyle koltuğunu kaybedecek isimler değişebilir. Bu senaryoda emniyet kökenli bir genel müdür bekleniyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü için ise yine bir eski İstihbarat Daire Başkanı olan Sabit Akın Zaimoğlu’nun adı geçiyor. Bakan Yerlikaya’nın durumuna göre kararnamenin şiddeti değişebilir. Köstebek kavgası büyürse daha farklı isimler tartışılabilir. Bekleyip göreceğiz.