Emniyette birbiri ardına köstebek skandalları yaşanıyor. Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın il müdürleriyle yaptığı VKS toplantısının sızdığını aktarmıştım. Sonrasında FETÖ/Maydonoz Döner soruşturmasındaki sızıntı patladı. İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülen İBB merkezli yolsuzluk soruşturması “sızıntı/köstebek” iddialarıyla da gündem oldu. İlk iki dalga operasyonun ardından üçüncü dalga operasyonun jandarma tarafından yapılması tartışmaları kuvvetlendirdi. İddiaya göre Ekrem İmamoğlu/İBB odaklı “gizli/kısıtlı” soruşturma sızdırıldı. Kulislerde sızıntının kaynağı “köstebek” dile getirilmiş olsa da bu konuda atılan resmi bir adım (soruşturma/görevden alma) yaşanmadı. Bu durumu aktardığım köşe yazımın linki burada: https://www.samimihaber.com.tr/guvenlik-burokrasisinde-derin-catlak-sorusturmalara-kostebek-golgesi-damga-vuruyor
İşte sızıntının belgesi ifade
İBB Soruşturmasında tutuklanan Murat Kapki’nin etkin pişmanlıktan faydalanmak için 24 Haziran günü verdiği ifade sızıntıyı belgeledi. İşte Kapki’nin avukatlarıyla beraber verdiği ifadenin ilgili bölümü:
“Gözaltına alınmadan önce 2024 senesinin Ekim ayında Ahmet Çiçek beni soyadını hatırlamadığım Çetin adında bir şahsı Ferko'daki ofisime getirerek tanıştırdı. Bu şahıs bana hakkımda bir soruşturma yürütüldüğünü, soruşturmanın gizli olduğunu, yardım edebileceğini söyledi. Ben de yardım istemediğimi söyledim. Daha sonra 2024 senesinin Aralık ayında Hüseyin Köksal bana hakkımızda bir tahkikat olduğunu, ben çözüyorum hallediyorum minvalinde söylemlerde bulundu. Ben de bunun üzerine 2025 senesinin Ocak ayında Çetin isimli şahsı çağırarak tekrar görüştüm. Bu görüşmede benden 100 bin dolar vermem karşılığında bana listede kimlerin olduğunu ve olayın ne olduğunu bana bulabileceğini ve listede olmam halinde belirleyeceği bedel karşılığında da listeden adımı sildirebileceğini söyledi. Ben bu teklifi kabul ettim fakat benden parayı peşin istedi.
Parayı peşin isteyince olmadı
Ben de bana gerekli bilgileri getirmeden parayı vermeyeceğimi söyledim. Çetin de o zaman biz de seninle çalışmıyoruz diyerek şirketimden ayrıldı. Eşimden duyduğum kadarıyla da ben gözaltına alındıktan sonra eşimden de yine para talep edip içeriden çıkartırız şeklinde vaatlerde bulunmuşlar. Eşim bana bunu telefonda söylediğinde ben de kov gitsin şeklinde cevap verdim.”
İstihbarat analizi doğrulandı
Soruşturmanın sızmasıyla ilgili iddialar gündeme ilk geldiğinde soruşturmaya konu faaliyetler yeniden mercek altına alınmıştı. Yapılan inceleme ve istihbarat analizleri sonucu sızıntının Ekim ayında yaşanmış olabileceği sonucuna varılmıştı. Hazırlanan rapora göre fiziki ve teknik takipteki zanlılar Ağustos-Eylül aylarında hiç önlem almıyordu. Ekim ayından itibaren ise güvenlik kameralarına bant yapıştırma ve ortam dinlemesini önleme amacıyla “Jammer!” taşınmaya başlamıştı.
Köstebek soruşturması şart
Daha önce muğlak olan köstebek iddiaları Murat Kapki’nin ifadesi sonrası somut bir hal aldı. Aracılık eden ve bilgiye ulaşan kişiler saptandı. Yapılacak soruşturma sonrası iddialar aydınlatılabilir. İfadede yer alan bilgilere göre aracılık yapan kişi zaten sistemin içinden bilgiye ulaşabiliyor.
Bir diğer önemli nokta ise Kapki’nin bu bilgiye ulaştıktan sonra ne yaptığı. İfadesinde bununla ilgili detay yok. Ulaştığı bilgiyi kendinde mi sakladı yoksa birilerine aktardı mı araştırılmalı. Yine ifadedeki detaylara göre Aralık ayında sızıntı ikinci kez gündeme geliyor. Bahse konu dönemlerdeki zanlıların faaliyetleri ve dijital veri analizleri örüntüyü ortaya çıkarabilir.
Bu noktada büyük soruşturmaların sızması güvenlik bürokrasisi ve adliye açısından büyük sorun. Sızıntıların sistematik ve örgütlü hale gelme ihtimali ürkütücü. Bakalım sızıntılarla ilgili ne zaman geniş çaplı bir soruşturma başlatılacak.