Önümde harika bir selfi duruyor.
Liverpool takımının Müslüman oyuncusu  Muhammed Salah, takımının taraftarı ile müthiş bir mutluluk karesini dünyanın futbol hafızasına kazıyordu. 
Geçen Pazar günü Liverpool, Tottenham’ı 5-1 yenerek lig bitmeden Premier Leage şampiyonluğunu kazanmıştı.

TAKIMIN COACH’U ÖNCE BİR ŞARKI ÇALDIRDI, SONRA DA...

O gün Liverpool’un soyunma odası harikaydı.
Ama en harikası şampiyonluğu kazanan takımın yeni teknik direktörü Arne Slot’un bence dünya spor tarihine geçecek jestiydi.
Çünkü maçtan sonra statta takımın resmi playlistinde bulunan öyle bir şarkıyı çaldırdı ki, oturduğum yerde ayağa kalktım ve iki teknik direktörü selamladım.
Çünkü bizzat kendi isteği ile çaldırdığı şarkının adı “Jurgen Klopp” idi.
Yani, takımın kendinden önceki teknik direktörünün adını taşıyan şarkı.
 

ŞAMPIYONLUĞU KAZANDIĞI GÜN ESKİ KOÇUN ADINI HAYKIRMAK

 
Yanlış okumadınız, şampiyon Liverpool’un teknik direktörü, şampiyonluğu kutlamak için, kendisinden önceki teknik direktörün şarkısını çaldırıyordu.
Üstelik takım ve taraftar hep bir ağızdan bu şarkıyı söylerken, kendisi de bu 50 bin kişilik  koroya  şeflik yapıyordu...

 
"O ADAM BANA ÖYLE BİR TAKIM VE KÜLTÜR BIRAKTI Kİ..."

 
Niye böyle yaptığı soruldu tabi…
Verdiği cevap şuydu: 
“Onun adını taşıyan şarkıyı çaldırdım. Çünkü o, bugüne kadar hiçbir takım teknik direktörünün yapmadığı bir şeyi başardı. Bana öyle bir takım bıraktı ki, bu başarımı ona borçluyum. Ama sadece bir takım bırakmadı, aynı zamanda bir kültür de miras bıraktı…”
Bu sözleri okuduğumda resmen ayağa kalktım ve iki teknik direktörü ayakta selamladım.
Büyük teknik direktörler böyledir.

BU SÖZLERİ OKURKEN TÜRK SİYASETİNDEKİ SÖZLERİ HATIRLADIM

 
Ama ben bir Türk futbolseveriyim. 
Tabii ki başka şeyler hatırladım bu sahneyi seyrederken.
Eminim bu sözleri okurken siz de benim hatırladığım bazı şeyleri hatırlamışsınızdır.
Hani o “iki ayyaş” sözlerini…
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 23 yıl önce kendileriyle başladığını söyleyecek kadar kendinden geçmiş siyasetçileri mesela…
Kurtuluş Savaşı'nı veren, Cumhuriyet'i kuran, çok partili demokrasiye geçişi sağlayan tarihi liderlere karşı sarfedilen saygısız sözler, kibirli bakışlar…
“Bizden önce traktör ve buzdolabı yoktu” yalanları…
Hatırladım ve güldü geçtim.
Çünkü çok iyi biliyorum ki çok değil, 5-10 yıl sonra onlar ya hatırlanmayacak…
Ya da arkalarından hak ettikleri ağır sözler söylenecek.

 
SOYUNMA ODASINDAN GELEN 45 YILLIK BİR ŞARKI
 

Aynı dakikalarda Liverpool soyunma odasından çok iyi bildiğim bir şarkı duyuluyordu.
45 yıl geriden gelen bir şarkı.
Dire Straits’in “Sultans of Swing” şarkısı.
Şarkı bu sezon Liverpool’un moda taraftar müziği haline geldi.
Böylece Gary and Pacemakers’in “You never walk alone’undan” sonra yine harika bir stadyum şarkısı.
Futbolun güzel anları…

SALAH’IN ÜZERİNE PÜSKÜRTÜLEN ŞAMPANYA
 

O gün soyunma odasında çılgınca bir neşe ve mutluluk vardı.
Bu arada düşündürücü olaylar da oldu.
Takımın oyuncusu Darwin Nunez’in maçtan sonra elindeki şampanya ile Muhammed Salah’ı sulamasını gösteren video viral oldu.
Salah Muhammed her maça çıkarken dua eden Müslüman bir futbolcu.
Tabii bir arkadaşı üzerine alkollü bir içkiyi püskürtünce, İslamcı fanatikler yüklendi…
 

HOŞGÖRÜNÜN FANATİZMİ HEZİMETE UĞRATTIĞI GECE
 

Ama Salah, inancını büyük hoşgörüyle yaşayan bir Müslüman.
Anın heyecanı onun hoşgörüsü ile birleşince, gecenin tadını kaçıracak bir olay çıkmadı, meydan sporun birleştirici duygusuna kaldı.
O geceden bize Salah Muhammed’in sahada Liverpool taraftarı ile sevincini paylaştığı harika selfi kaldı.


GECEYİ MUHTEŞEM BİR SALAH ŞARKISI İLE KAPATTIM


Ve Muhammed Salah gözümde daha da büyüdü.
O geceyi Liverpool Resmi Playlisti'ndeki “We’ve got Salah” (Bizim Salah’ımız var) şarkısı ile kapattım.
The Archies’in “Sugar Sugar” şarkısından derlenmiş harika bir taraftar şarkısı.
O gece, 7 yaşımdan beri futbolsever olmaktan dolayı ne kadar mutlu olduğumu  da hissettim.
 

PARİS’TE FENERBAHÇE SOYUNMA ODASINDAN GELEN GÖRÜNTÜ

 
Bir Fenerbahçe taraftarı olarak da çok mutlu olduğum bir haftaydı.
Liverpool gecesinden 72 saat sonra bu defa Paris’te bir başka soyunma odasından harika görüntüler geldi.
Paris Basketbol takımını üçüncü maçta da yenerek Abu Dhabi’deki Final Four’a katılma hakkını kazanan Fenerbahçe'nin soyunma odası sevinciydi bu da…

 
AZİZ BEY'LE EUROLEAGE ŞAMPİYONLUĞU 
GECEMİZİ HATIRLADIM

 
İstanbul’da Euroleage şampiyonu olduğumuz gece, Başkan Aziz Yıldırım’la girdiğimiz soyunma odasındaki sevinç geldi gözümün önüne…
Coach Obradoviç ve oyuncularımız sarmaş dolaştı.
Fenerbahçeli olarak özlediğim, çok özlediğim bir soyunma odasıydı Paris’teki o sahne.
Sevinçten ağladım.

BANYO KÜVETİNDE BÜYÜK BİR COACH
 

Oyuncularımız, bu yılki harika Coach’umuz Sarunas Jasikevicius’u banyo küvetinin içine soktular ve şampanya ile ıslattılar. 
Her iki soyunma odası da harikaydı.
Her iki soyunma odası da sporun güzelliğini anlatıyordu.
Silivri karabasanının ülkemizin üzerine abandığı bir haftada biraz soluk aldım.
Ders arası “teneffüse” çıktım…