Cumhuriyet Halk Partisi bir yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan şaibeli iş ve işlemlerle ilgili devam eden yargı sürecine dair kamuoyunda oluşan “hırsızlık/yolsuzluk” algısının yerleşmesini meydan meydan düzenlenen mitinglerle önlemeye çalışırken diğer yandan 38. Kurultay’a dair devam eden yargı süreciyle diken üstünde.
Bilindiği gibi CHP’nin 4-5 Kasım 2024 tarihlerinde yapılan 38. Olağan Kurultayında İBB merkezli bir organizasyonla İstanbul başta olmak üzere neredeyse 81 ildeki Büyük Kurultay delegesi ve delege iradesinin önce il bazındaki delege seçimlerinde akabinde de Kurultay sırasındaki oylama öncesinde bir takım nakdi ve siyasi rüşvet diye tanımlanan yerel yönetim imkanlarıyla “satın alındığı” iddia edilmişti.
Bu iddialar, Ankara Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülen adli soruşturma ve Ankara Asliye Hukuk mahkemelerinde “kurultayın iptali ve yok sayılması istemiyle” yargılama konusu olmuştu.
İşte bunlardan Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşması bugün yapıldı.
Bugün (26 Mayıs 2025) yapılan duruşmada “mutlak butlan/yokluk” kararı çıkma ihtimaline karşı CHP’nin 38. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün (25 Mayıs 2025) gün içinde 10 kişilik dar kurmay kadrosuna telefon açarak “hazırlanın partiye yeniden dönüyoruz” mesajı verdiği öğrenilmişti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin mevcut yönetiminin Genel Merkeze girmelerine izin vermeyeceği yönünde uyarıda bulunan kurmaylarına ise, “en fazla 1-2 gün direnebilirler sonrasında mecbur kalacaklar” dediği kulislere sızmıştı.
Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 81 İl Başkanını olası bir olumsuz karara karşı Ankara’da toplanmaları için hazır olmaları talimatı verdiği öğrenilirken CHP yöneticilerinde Veli Ağbaba da “gerekirse CHP Genel Merkez kapısını kilitleyip kilidi de yutarım” açıklamaları gündeme bomba gibi düşmüştü.
KARARIN 30 HAZİRAN’DAKİ ÜÇÜNCÜ DURUŞMADA ÇIKMASI KESİN GİBİ
CHP Genel Merkezinde dün yaşanan bu hareketliliklerden sonra bugün yapılan duruşmada mahkeme heyeti üçüncü duruşma için 30 Haziran 2025 gününü belirledi.
Öte yandan mahkeme heyetinin bugünkü (ikinci) duruşma tutanağına geçirdiği ifadeler, 30 Haziran’da verilecek kararın ipuçları niteliğindeydi.
Mesela tutanakta davacının talebine atfen yer verilen, “CHP Genel başkanı Özgür Özel’in mutlak butlan ile sakatlanmış ve yokuz bir de bulma olağanüstü kurultayda genel başkan seçilmiş olması genel başkan olarak bulunduğu sürede aldığı kararların yok hükmünde olacağından 6 Nisan 2025 tarihinde yapılmış olan olağanüstü kurultayı da yok hükmünde olduğu…” ifadesi dikkat çekti. Kemal Kılıçdaroğlu cephesinin de mahkemenin bu yönde karar alacağı beklentisiyle hazırlıklarını yaptığı biliniyor.
İşte Mahkeme tutanağında yer alan o dikkat çekici ifadelerin tamamı:
“HMK’nın 114. Maddesinde düzenlenen dava şartları ile ilgili bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldı. Dosyanın incelenmesinden davanın suç kapsamı irade fesatı halleri ile 4 - 5 Kasım 2023 tarihli kurultay sakatlanmış olduğundan, Özgür Özel ve yönetiminin hukuken bir geçerliliği olmadığı belirtilerek, aynı hukuksuzluk iradesi altında önceki kurultaya ilişkin iptal davaları bertaraf etmek amacıyla olağanüstü kurultay kararının alındığı ve bu davaların konusuz bırakmaya çalışıldığının belirtildiği, CHP Genel başkanı Özgür özelin mutlak butlan ile sakatlanmış ve yok hükmünde bulunan olağanüstü kurultayda genel başkan seçilmiş olması genel başkan olarak bulunduğu sürede aldığı kararların yok hükmünde olacağından 6 Nisan 2025 tarihinde yapılmış olan olağanüstü kurultayı da yok hükmünde olduğu belirtilerek öncelikle davanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesi 6 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi olağanüstü kurultayının yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali mutlak butlan ile sakatlanmış 4-5 Kasım 2023 tarihli CHP 38. Olağan kurultayı sonucu seçilmiş bulunan genel başkan Merkez yönetim kurulu üyelerini parti meclis üyelerinin ve yüksek disiplin kurulu üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırması ve 4-5 Kasım 2023 öncesi görevde bulunan genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile önceki parti Meclisi ve önceki yüksek disiplin kurulu üyelerinin görevlerine iadesini talep edildiğine ilişkin bir dava olduğu anlaşıldı.”
Mahkeme heyetinin tutanakta yer verdiği bu ifadelerin, 30 Haziran 2025 günü yapılacak üçüncü duruşmanın karar metninde yer alması beklenirken, böyle bir durumda CHP’nin bölünüp parçalanacağı da tartışılıyor.
CHP’de kaygı sadece bununla da sınırlı değil.
Kurultay’a şaibe bulaştırmakla suçlanan Ekrem İmamoğlu ve ekibinin İBB’deki yolsuzluk iddialarıyla da partinin toplumdaki itibarına büyük yara verdiği konuşuluyor. CHP tabanında. CHP Genel Merkezi’nin, 400’ü aşan ve çoğu İmamoğlu’na yakın isimlerden oluşan itirafçılar, bilgi ve belgeler ile ses kayıtlarına dayalı yolsuzluk iddiaları karşısında kurumsal bir direniş sergilemesi de CHP tabanında ciddi çatlak oluşturmuş durumda.
CHP tabanının hem kurultaya hem CHP’nin yerel yönetim iddiasına şaibe bulaştıran İmamoğlu ve ekibinin daha fazla sahiplenilmesinin partinin oylarını erittiği fikrinde. Ki yapılan kamuoyu araştırmaları da bu yönde aşağı doğru bir ivmeyi işaret ediyor.