Cumhuriyet Halk Partisinin, 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan kurultayı ve bu kurultayda seçilen yönetim tarafından yapılan 6 Nisan 2025 tarihli Olağanüstü Kurultayı için 30 Haziran’da Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesinin vereceği karar beklenirken firari bir gazeteci üzerinden mahkemeyi etkilemeyi amaçlayan bir ses kaydı yayınlandı.
Ancak ilginçtir; yayınlanan ses kaydı 4-5 Kasım 2023 günleri düzenlenen 38. Kurultay ile ilgili mahkemenin “yokluk” ya da “mutlak butlan” kararı vermesini bu vesileyle de 6 Nisan 2025 tarihinde yapılan olağanüstü kurultayın yok hükmünde sayılmasına sebep olacak nitelikte bir kayıt.
Ekrem İmamoğlu cephesi, tek taraflı (Ekrem İmamoğlu’nun konuşması) konuşmaların yer aldığı kayıttaki, “O halde arkadaşlarımız bu talebinizi (2.tura katılmama talebi) İlçe Seçim Kuruluna bildirsinler Sayın Genel Başkanım!” ifadeleri üzerinde yoğunlaştı.
Firari bir isme servis edilip yayınlatılan ses kaydındaki bu ifadelerin, “şaibeli kurultay” iddiasıyla yargıya başvuran Lütfü Savaş’ın, “Yine ikinci tur oylama başladığı sırada, Divan Başkanı olan Ekrem İmamoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’nun odasına girerek Kılıçdaroğlu’na çekilmesi yönünde konuştuğunu ve dışarıda bulunan delegelere de ilk oylama biter bitmez Kılıçdaroğlu’nun adaylıktan çekildiği yönünde beyanlarda bulunduğunu, yine yakınında bulunan bir gazeteciden bizzat duydum” beyanını boşa çıkardığı iddiasında bulundular.
Ancak bütün bu tartışmalar bile kendi başına 30 Haziran 2025 günü yapılacak olan karar duruşmasında mahkeme heyetinin “mutlak butlan” ya da “yokluk” yönünde kanaat oluşturacak türden.
Öncelikle dayanak olarak kullanılan kayıt “yasadışı yollarla” elde edilmiş bir kayıt.
İkincisi kayıttan anlaşılan en net durum; 2. Tur oylamanın CHP tüzüğüne aykırı bir şekilde başladığını gösteriyor. Zira CHP Tüzüğünde “en az 3 saat ara” kuralı var. Oysa kayıt bu süre işletilmeden alel acele 2. Tur seçime geçildiğini gösteriyor.
Bir diğer fahiş realiteyse; Ekrem İmamoğlu’nun seçimlere müdahalesinin açık ifşası.
Ekrem İmamoğlu’nun aday olmadığı bir seçimde Genel Başkan Adayı Özgür Özel için seçime açık müdahalede bulunduğu görülüyor. “Şaibeli Kurultay” iddiasının temeli de zaten bu: İmamoğlu’nun özellikle İBB imkanlarıyla delegelerin iradesine etki ettiği…
Yine altını çizmek gerekirse; “şaibe” iddiaları Kurultay’ın ikinci turu ile ilgili değil doğrudan ilk tur öncesi yaşandığı iddia edilen hukuksuzlukları kapsıyor.
Buna rağmen hemen hepsinin İBB kaynaklarından oluşturulan havuzdan beslediği bilinen Saraçhane gazetecilerinin FETÖvari bir yöntemle kayıt altına alınıp servis ettiği anlaşılan ses kaydı üzerinde tepinmesi, 30 Haziran’da yapılması beklenen karar duruşmasında mahkemenin kanaatine etki etme çabası ciddi bir akıl tutulması olarak duruyor karşımızda.
CEZA SORUŞTURMASI DAVAYA DÖNÜŞÜNCE DÜŞEN KAYIT MANİDAR
Öte yandan Erk Acerer isimli firari bir sözde gazeteci eliyle servis edilen ses kaydının, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 12 kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasının istediği iddianamenin hazırlanıp mahkemeye sunulmasından sonra yayına sokulması da ilginç.
Bilindiği gibi; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda, Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesinde yer alan “oylamaya hile karıştırma” suçunu işledikleri iddiasıyla Ekrem İmamoğlu, Cemil Tugay, Rıza Akpolat, Erkan Aydın (Bursa Osmangazi Belediye Başkanı), Özgür Çelik (CHP İstanbul İl Başkanı), Nihat Yeşiltaş (CHP Bursa İl Başkanı), Özgen Nama (CHP Sancaktepe İlçe Başkanı), Metin Güzelkaya (CHP Bitlis İl Başkanı), Baki Aydöner (CHP Parti Meclisi Üyesi), Serhat Can Eş (CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı), Mehmet Kılınçaslan (Eski CHP Mardin İl Başkanı), Hüseyin Yaşar (CHP Parti Meclisi eski Üyesi) hakkında iddianame hazırlamış söz konusu iddianame Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararı ile Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Bu arada dokunulmazlığı olan ve aralarında Özgür Özel’in de bulunduğu 9 kişi ile ilgili de TBMM’ye fezleke yazılmasının kararlaştırıldığı ortaya çıkmıştı.
Hem ortaya çıkan ses kaydı hem ceza soruşturmasında tespit edilen “oylamaya hile karıştırma” suçu bakımından yargılama yapılmasına hükmedilmesi ve iddianamenin Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi, her aşamasında “FETÖ izi” ortaya çıkan CHP’nin 38. Olağan Kurultayıyla ilgili Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 30 Haziran 2025 günü yapılacak olan karar duruşmasında “yokluk” ya da “mutlak butlan” kararı çıkması ihtimalini daha da güçlendiriyor.
Son bir not olarak; İmamoğlu cephesi mahkemenin “yokluk” ya da “mutlak butlan” kararı vermesi durumunda Kemal Kılıçdaroğlu’nun partinin başına geçmeyi reddetmesini istiyor bu yönde yoğun bir mahalle baskısı oluşturuyor.
Peki Kılıçdaroğlu böyle bir tavır sergilerse ne olur?
Kanunda bunun tek yolu var; CHP’ye kayyum atanır.