Cumhurbaşkanı ve AK parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam’da devam eden 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını "tarihi zafer" olarak nitelendirdi.
Erdoğan, "Türkiye kazanmıştır, 86 milyon kazanmıştır" diyerek, terörün 47 yıllık döneminin sona erdiğini ilan etti.
Konuşmada, AK Parti, MHP ve DEM Parti'nin süreç içerisinde yürüteceği işbirliğini vurgulayarak, TBMM’de komisyon kurulacağını ve yasal düzenlemelerin yapılacağını belirtti.
Türk, Kürt ve Arapların kardeşliğini öne çıkaran Erdoğan, "Büyük ve güçlü Türkiye'nin şafağı söküyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan konuşmasında ana hatlarıyla, terör sonrası birlik ve refah vizyonu koydu ortaya.
Siyasal değişimler açısından konuşmanın, “Kürt sorunu” diye nitelendirilen birtakım bölgesel sorunların çözümünde yeni bir evreyi işaret ediyor.
Terör örgütü PKK'nın silahsızlanması sonrası, DEM Parti ile diyalog Meclis'e taşınacak. Anayasa değişiklikleri gündeme gelebilir. Bu süreç, Cumhur İttifakı'nı genişletebilir, ancak Erdoğan'ın "pazarlıksız" vurgusuna rağmen, muhalifler gizli anlaşma” iddiası başta olmak üzere arka planı sorguluyor.
CHP bloğunca son dönem dillendirilen erken seçim tartışmalarının yakın gelecekte, alevlenmesi kaçınılmaz görünüyor.
Erdoğan’ın, 2028'e kadar kalacağını ima etmesi bu ateşe odun gibi oldu açıkçası.
Erdoğan’ın konuşmasında, sosyal olarak, etnik birlik vurgusuyla kardeşlik ve kalkınma vaat ediliyor.
“Kürt sorunu” parantezine hapsedilerek provokasyon aparatı yapılan bir takım bölgesel sorunların çözümü noktasında ilk etapta eğitim ve sağlık yatırımları artabilir.
Alevi meselesi bir takım radikal tartışmalarla enine boyuna yeniden ele alınabilir.
Suriye ve Irak'taki Kürtlerle diyalog, bölgesel barışı güçlendirebilir.
Ancak sığınmacılara yönelik tepkilerin provokasyona müsait bir atmosfer oluşturması sosyal gerilimi tetikleyebilir.
Erdoğan’ın konuşması batı medyasında, terörün sona ermesi olarak olumlu yankılandı. Reuters, "PKK'nın silahsızlanması Türkiye için yeni sayfa" diye yorumladı.
ABC News, Erdoğan'ın "acı bölümün sonu" ifadesini öne çıkardı.
Al-Monitor, “Kürt bölgelerindeki” şüpheciliği not etti, ancak genel olarak zafer algısı hâkim.
US News, teröristlerin silahsızlanmasını "ayrılıkçı Kürtlerin başlangıcı" olarak gördü.
Batı başkentlerine gelince…
Onlar da bu gelişmeyi Türkiye'nin istikrarı ve NATO ilişkileri açısından olumlu değerlendiriyor. Ancak “demokrasi erozyonu” eleştirileri devam ediyor.
Türkiye'deki muhalifler ise, Erdoğan’ın konuşmasını "hamaset dolu propaganda" olarak değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Tarihi açıklama diye ekonomi zamlarını bekledik, AKP propagandası çıktı. AKP, MHP, DEM ittifakı tescillendi, erken seçim yok" dedi.
İYİ Parti'den Turhan Çömez, "Gerçeklikten uzak, gizli pazarlıkların ifşası; ulus devlet yerine ümmetçi vizyon" argümanını öne sürdü.
Muhalifler, CHP'ye baskıları (İmamoğlu'nun tutuklanması) ve yolsuzluk soruşturmalarını süreçle bağdaştırıyor, demokrasi tehdidi görüyor.
Konuşmayı, genel hatlarıyla etkileyici ancak somut adım eksikliği nedeniyle "oyalama" olarak nitelendirenler de oldu.
Açık ifade etmek gerekirse; muhalefetin Erdoğan'ın konuşmasına yönelik eleştirileri (propaganda, gizli pazarlık, demokrasi tehdidi) temelsiz.
Konuşma Türkiye ölçeğinde, Türk seçmen davranışları bağlamından bakınca telafisi güç siyasi riskler barındırsa da şeffaftı.
Meclis komisyonu kurulması, yasal düzenlemeler kamuoyuna açık süreçler vaat ediyor.
Bu çerçeveden ele alınca gizlilik iddiası yersiz kaldı.
CHP'nin "ekonomi zamları" bağlantısına gelince…
Klasik muhalefet tutulması. Zira bu tez tamamen yanıltıcı.
Terörün bitişi, 2 trilyon dolarlık kaybı telafi ederek refahı artıracak bir potansiyel barındırıyor. Zamlar ise ayrı konjonktür.
Erken seçim yokluğu eleştirisi de haksız?
Beğenin ya da beğenmeyin; Erdoğan 2028'i netleştirdi, istikrarı koruyor. Bu gerçeği göremeyen muhalefetin Erdoğan karşısında 26. Yılda da hüsran yaşaması sürpriz olmayacaktır.
Demokrasi açısından, DEM Parti katılımı muhalefeti (CHP dahil) kapsayabilir. Otoriterlik suçlamasına gelince mesnetsiz bir abartılı?
PKK'nın silahsızlanması tarihî kazanım. Kutuplaşmayı azaltacaktır.
Muhalefet, somut adımları beklemeli ancak onlar beklemek yerine hamaset yapıyor.
Sonuçta, Erdoğan'ın konuşması umut verse de muhalif eleştiriler ve Batı'nın yaşananlara ve Erdoğan’ın çizdiği yol haritasına temkinli yaklaşımı, değişimlerin sürdürülebilirliğini sorgulatmıyor değil.
En nihayetinde süreç boyunca başarı, diyalog ve şeffaflıkla ölçülecek.